1930 YILI SANAYİ KONGRESİNİN TESPİTLERİNE GÖRE ÜLKEMİZD HALICILIK

Author:

Year-Number: 2019-20
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu :
Number of pages: 1057-1070
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Özet El sanatları insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak, örtünmek ve korunmak amacı ile ilk örneklerini vermiştir. Daha sonra gelişerek çevre şartlarına göre değişimler gösteren el sanatları, ortaya çıktığı toplumun duygularını, sanatsal beğenilerini ve kültürel özelliklerini yansıtır hâle gelerek “geleneksel” vasfı kazanmıştır. Geleneksel Türk el sanatları, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden gelen çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla, kendi öz değerlerini birleştirerek zengin bir mozaik oluşturmuştur. Çok zengin el sanatları potansiyeline sahip olan Türk milletinin kültür tarihi incelendiğinde, asırlar öncesi yaratıcı gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen ham maddeleri değerlendirerek çeşitli ihtiyaç maddelerini yaptıkları görülmüştür. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan zengin el sanatlarını oluşturmuştur. Türklerin gerek anayurdu Orta Asya'da, gerekse Anadolu'da kurdukları medeniyetler dolayısıyla büyük ve zengin bir kültür birikimine sahip olmaları ve bu birikimi gittikleri her yere taşımaları Anadolu'nun el sanatları hazineleri ile dolu olması ve anayurdun el sanatları ve kültür merkezi olarak tanınmasında önemli bir etken olmuştur. Yine Anadolu'nun Asya'yı Avrupa'ya bağlayan bir köprü durumundaki coğrafi konumu ve buranın göç ve ticaret yolları üzerinde bulunması, bu bağlamda ayrı bir önem arz etmektedir. Bugün Anadolu’da varlığını devam ettiren Geleneksel Türk el sanatları; halıcılık, kilimcilik, cicim, zili, sumak, kumaş dokumacılığı, yazmacılık, çinicilik, seramik-çömlek yapımcılığı, hat, tezhip, minyatür, mine işçiliği, işlemecilik, oya yapımcılığı, deri işçiliği, müzik aletleri yapımcılığı, taş işçiliği, bakırcılık, sepetçilik, semercilik, maden işçiliği, keçe yapımcılığı, örmecilik, taş işçiliği, ahşap ve ağaç işçiliği, arabacılık vb. el sanatları her ülkenin kabiliyet ve istidadına göre muhtelif şekillerde kendini gösterir. Romanya’da oyuncak, İsviçre’de saatçilik ile uğraşılmaktadır. Ülkemizde öteden beri ev sanayi olarak dokumacılık ve halıcılık çalışma alanı olmuştur. Günümüzde Türkiye, halı ihracatında dünya listelerinin son sıralarında yer almaktadır. Dünyada el halısı üretimi ve ihracatı genellikle İran, Çin, Pakistan, Hindistan, Türkiye, Nepal ve Tibet ülkeleri tarafından yapılmaktadır. El sanatlarımızdan halıcılığın da layık olduğu düzeye gelebilmesi, büyük organizasyon işidir. Hammadde konusu en önemli sorundur. Standart üretim için işin ehli kişi ve kuruluşlar tarafından yönetilecek büyük atölyeler ve kooperatiflere ihtiyaç vardır. Ürünlerimizi yurt dışına pazarlayabilmemiz, kalitesinin, desenlerinin, ebatlarının değişmez olması, zamanında temin ve teslim edebilme yeterliliğinin bulunması ile mümkün olabilecektir. Üreticiye kolay ulaşılabilmeli, bütün bu işlerin olumlu sonuç verebilmesi için araştırmacılarla ve üreticilerle iletişim, organizasyon, tanıtım, arşivleme konularında da hizmet verebilecek başvuru merkezleri kurularak, Türkiye çapında çok büyük bir uzman kadrosu ile sonuca ulaşılabilir. Halıcılığın eski kalite ve önemine kavuşması için halı üretiminin atölye ortamında kontrollü bir şekilde yapılması gerekir. Böylece üretim ve pazarlama konusunda daha doğru atılımlar yapılabilir. Günlerce uğraşılıp, milyonlarca düğüm atılarak yapılan kültür mirasımızın günümüzdeki durumu düşündürücüdür. Bu topraklarda 15. ve 16. yüzyıllarda altın çağını yaşayan halıcılığın eski önemini kazanması için yeni projeler hazırlanmalıdır. Bu makale de 1930’daa yapılan sanayi kongresinde, Türk halıcığını geliştirme çareleri ve alınması gereken tedbirler işlenmeye çalışılmıştır. Bu dönemde Türkiye’nin iktisadi ve sanayi durumu ile dünya iktisadi buhran dolayısıyla, kalkınma çabaları sergilenmektedir.

Keywords

Abstract

ABSTRACT Handcrafts have emerged since human beings, depending on natural conditions. He has given purpose and first examples of covering people's needs, covering and protecting them. The handicrafts, which developed later and changed according to the environmental conditions, have gained "traditional" qualities, reflecting the emotions, artistic pleasures and cultural characteristics of the society that they have emerged. Traditional Turkish handicrafts have created a rich mosaic by combining their own values with the cultural heritage of various civilizations from the thousands of years of Anatolia. When the cultural history of the Turkish nation, which has a very rich handicraft potency, is examined, it has been seen that by using creative power centuries ago, it has assessed the raw materials obtained from mines, stones, plants and animals and made various necessities. They were influenced by the cultures they met in the way of migration from Central Asia to Anatolia and created rich handicrafts extending to day-to-day. The Turks must have a large and rich cultural accumulation due to the civilizations they built in Anatolia, Central Asia and Anatolia, and this accumulation is an important factor in Anatolia being filled with the treasures of handicrafts everywhere and Anatolia is known as an arts and culture center. has been the factor. The geographical position of Anatolia as a bridge linking Asia to Europe and its presence on migration and trade routes are of special importance in this context. Traditional Turkish handicrafts that continue to exist in Anatolia today; craftsmanship, craftsmanship, craftsmanship, production of musical instruments, craftsmanship, copperwork, basketry, jewelery, jewelery, jewelery, swordsmanship, mining, felt production, knitting, stone work, wood and wood work, handicrafts are manifested in various forms according to the ability and the abilities of each country. Toys in Romania and watchmaking in Switzerland. Our country has always been a field of weaving and carpeting as home industry. Today, Turkey is located at the end of the list as the world's carpet exports. Production and export of handmade carpets in the world generally in Iran, China, Pakistan, India, Turkey, Nepal and Tibet are made by countries. It is a big organization job that our handicrafts can come to the level that carpet is worthy. Raw material issue is the most important question. There is a need for large workshops and cooperatives to be managed by qualified people and organizations for standard production. We will be able to market our products abroad, be able to have the quality, design, dimensions are unchanged, timely supply and delivery capability. Manufacturers must be able to easily accessible, all of these activities contact with researchers and with manufacturers in order to give positive results, organization, promotion, establishment of reference centers could also assist in the archiving issues across Turkey achievable results with a large specialized staff. In order to meet the quality and importance of the carpets, it is necessary to produce the carpets in a controlled manner in the workshop environment. Thus, more precise breakthroughs can be made in production and marketing. Today's situation of our cultural heritage, which is made by dealing with days and millions of knots, is thought-provoking. In these lands, new projects should be prepared in order to earn the old importance of carpentry living in the 15th and 16th centuries. In this article, in the industrial congress held in 1930, attempts were made to develop Turkish carpets and measures to be taken. During this period, due to the world economic crisis Turkey's economic and industrial situation, development efforts are exhibited.

Keywords