Çalışmanın amacı, enflasyon ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi önce teorik çerçevede kısaca ele almak daha sonra ise 2003-2018 yılları arasındaki döneme ilişkin döviz kurları ile enflasyon arasındaki nedensellik ilişkisini analiz etmektir. Bu dönemin seçilmesinde, veri temini ve 2017-2018 yıllarında meydana gelen döviz atakları sonucunda oluşan enflasyon artışı etkili olmuştur. Dolayısı ile güncelleştirilmiş fiyatlar ile analiz yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu amaçla aylık veriler kullanılmış ve Reel döviz kurları ile enflasyon değişkenleri analize tabi tutulmuştur. Analizde Philips Perron (PP) birim kök testleri uygulanmıştır. Serilerin durağanlığı test edildikten sonra Granger nedensellik testi ile analize devam edilmiştir. Analiz sonucunda değişkenler arasında tek yönlü bir ilişkiye rastlanılmıştır. Yani, Reel Döviz Kurlarından TÜFE’ye doğru bir nedensellik ilişkisi varken TÜFE’den Reel Döviz Kuruna doğru bir nedensellik ilişkisi bulunamamıştır. Konunun akademik araştırmacılar ile politika yapıcılara faydalı olacağı düşünülmektedir.
The aim of this study is to examine the relationship between inflation and exchange rate firstly in a theoretical framework and then to analyze the causality relationship between exchange rates and inflation for the period 2003-2018. The increase in inflation as a result of data acquisition and foreign exchange attacks in 2017-2018 was effective in the selection of this period. Therefore, there was a need to analyze with updated prices. For this purpose, monthly data were used and real exchange rates and inflation variables were analyzed. Philips Perron (PP) unit root tests were used in the analysis. After the stationarity of the series was tested, the analysis was continued with the Granger causality test. As a result of the analysis, a unidirectional relationship was found between the variables. In other words, while there is a causal relationship from Real Exchange Rates to CPI, there is no causal relationship from CPI to Real Exchange Rates. It is thought that the subject will be useful for academic researchers and policy makers.