Türkler’in İslamiyeti resmî devlet dini olarak kabul etmelerinden sonra Kur’an bir bütün olarak Türkçeye tercüme edilmeye başlanmıştır. İslam dininin Arap yarımadasında ortaya çıkışı miladî 6-7. yüzyıllara rast gelmektedir. İslam dininin Türkler arasında resmî devlet dini olarak kabulü ise İslam’ın doğuşundan yaklaşık üç asır sonrasına tekabül etmektedir. Bazı Türk boyları ve küçük topluluklar istisna tutulacak olursa İslamiyeti resmi devlet dini olarak kabul eden bağımsız ilk Müslüman Türk devleti İdil (Volga) Bulgar devletidir. Nitekim ilk bağımsız Türk-İslam devleti İdil (Volga) Bulgar Hanlığı, İslam ülkelerinin tamamen uzağında idi ve bu dinin kabulüyle Bulgar toprakları İslam coğrafyasına katılmış, Bulgar milleti de Abbasi Hilafeti’nin manevî otoritesini kabul etmişti. Daha sonraki dönemlerde Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular Türk-İslam devleti olarak ortaya çıkmıştır. İslam’ın devlet dini olarak ka-bulüyle Kur’an’ın Türkçeye tercüme işi hız kazanmıştır. Bu şekilde dinin hamisi bir devlet kurumu olduğu için tercüme işleri de resmî bir nitelik kazanmıştır. Kur’an’ın Türkçeye ilk tercümeleri genellikle satırarası diye tabir edilen kelime kelime tercüme tekniği kullanılarak yapılmıştır. Kur’an’da geçen her bir Arapça kelimeye Türkçe karşılıklar verilmiştir. Satır-arası adı verilen bu yöntem erken dönem ilk Kur’an tercümelerinde görülen çeviri tekniğidir. Maveraünnehir bölgesinde yapıldığı varsayılan Kur’an tercümelerinde çevirilerde iki dillilik esas alınmıştır. Bir başka ifadeyle bu bölgede yapılmış Kur’an tercümelerinde Arapça kelimelere hem Türkçe hem de Farsça karşılıklar verilmiştir. X. yüzyılda Farsça ve Türkçe Semerkant, Buhara bölgelerinde ortaklaşa kullanılan bir kültür dili konumundaydı. Bugün için de bu coğrafyada Farsçanın tahakkümü söz konusudur denilebilir. Bu yazıda Türkçe en eski Kur’an tercümelerinden Özbekistan Nüshasının tanıtımı, tavsifi, dili ve kültür hayatımızdaki önemi üzerinde durulacaktır. Üzerinde doktora çalışması yaptığımız bu eser ilk defa ele alınıp incelenmesi bakımın-dan ayrıca önem arz etmektedir.
Islam as the official state religion of the Turks, after they accept the Qur’an as a whole has been translated into Turkic. The emergence of Islam in the Arabian Peninsula, M. 6-7. Centuries have come across. The official state religion of Islam among the Turks as the nearly three centuries after the birth of Islam corresponds to. Exception of some Turkic tribes and small communities would be held if the official state religion of Islam as an independent state, the first Mus-lim Turkic Idil (Volga) is a Bulgarian state. Indeed, the first independent Turkic-Islamic state, Idil (Volga), the Bulgarian Khanate, Islamic countries, completely away from the years and this religion is adopted Bulgarian territory Islamic geography that is joined to the Bulgarian nation, the Abbasid Caliphate’s moral authority had adopted. Later Qarak-hanids, Ghaznavids and Seljuks Turkic-Islamic state, has emerged as. With Islam as the state religion of the Qur’an translated into Turkic, was to accelerate the work. With Islam as the state religion of the Qur’an translated into Turkic, was to accelerate the work. In this way, the protector of religion as a state institution for the translation work has also gained a formal qualification. The first translation of the Qur’an into Turkic is often the so-called line-search technique using the vocabulary words were translated. Arabic words in Qur’an to each is given in Turkic. This method, called line-cross early in the first trans-lation of the Qur’an is the common translation techniques. Qur’an translation in Transoxiana in default on the transla-tion is based on bilingualism. In other words, this region has been a translation of the Qur’an in the Arabic word for money is given to both Turkic and Persian. X. century Persian and Turkic, Samarkand, Bukhara region was located in the common language of culture used. In this region today is the question of Persian domination. This paper aims to trace the presentation, characterisation, language and importance in our cultural life of the copy of Uzbekistan which is one of the oldest Turkic Qur’an translations. This work, on which we have been conducting a doc-toral study, is also important in terms of the first time to be discussed and examined.