Sosyal ve siyasi teoriler ve fikirler sunmanın yanı sıra saltanlara tavsiye verme kültürü tarihin farklı dönemlerinde dikkat çekicidir. Sarı Abdullah Efendi (1584-1660) yazma yeteneği ile birçok eser kaleme almıştır. Mesnevi müfessiri olarak bilinen bu özellik, onun yazılarının çoğunda kendini göstermiştir. Uzun süre devlet hizmetinde bulunduğu için 17. yüzyıl Osmanlı döneminin en tanınmış aydınlarından biridir. Onun nasîhatnâmesi sadece bir nasihat değil, siyasî bir risaledir. Nasîhatü'l-Mülûk, yazılarının görünümünde on üçüncü yüzyıl siyasi fikirlerinin ünlü tasavvufi şahsiyeti Mevlana'nın bir aynası olarak görülebilir. Sarı Abdullah Efendi, Mevlânâ'dan ve onun düşüncelerinden doğrudan etkilenmiş olup, bu metinde verilen siyasî tavsiye ve fikirlerin tamamının Mevlânâ'ya ait olduğunu bu şekilde tasdik etmek mümkündür.
The culture of advising saltans as well as presenting social and political theories and ideas is noticeable in different periods of history. Sarı Abdullah Efendi (1584-1660) has written several works with his writing talent. The feature known as the commentator of Mesnevi, this hallmark has shown itself in most of his writings. He is one of the most well-known intellectuals of the seventeenth-century Ottoman period because he was in states’s service for a long time. His nasîhatnâme is not only a letter of advice but is a political treatise. Nasîhatü’l-Mülûk can be seen as a mirror of Rumi's the famous mystical figure of the thirteenth-century political ideas in the appearance of his writings. Sarı Abdullah Efendi has been head-on influenced by Rumi and his thoughts and that is how its possible to attest that the political advice and ideas which were given in this text all belong to Rumi.