İmereti Krallığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki ilişkiler tam tarihi net olmamak ile birlikte 16. yüzyılın başlarında kurulmuştur diyebiliriz. Bu ilişkilerin başlangıcına vesile olan isim ise Sultan I. Selim’dir. Selim’in Trabzon’da sancakbeyliği yaptığı sırada çıktığı Gürcistan seferi ilişkilerin temelini oluşturmuştur. Bu dönemden sonra üç yüz yılı aşkın bir süre iki devlet arasında münasebetler devam etmiştir. 17. yüzyılda daha da aktifleşen bu ilişkiler özellikle yüzyılın ikinci yarısında son derece artmıştır. Bunun nedeni ise İmereti Krallığı’nın içerisinde yaşanan mücadeleler ve bu mücadelelere Osmanlı İmparatorluğu’nun sıklıkla müdahil olmasıdır. 17. yüzyılın ikinci yarısında İmereti Krallığı içerisinde yaşanan bu mücadeleler 18. yüzyılın ilk yarısında da görülmeye devam etmiş ve iki ülke arasındaki ilişkileri şekillendirmiştir. Ele aldığımız bu dönemde Osmanlı, zaman zaman askeri zaman zamanda politik müdahalelere başvurarak İmereti üzerindeki hâkimiyetini devam ettirmiştir. İmereti kralları ve soyluları (asilzadeleri, feodalleri) da konumlarını korumak için çıkarlarına göre hareket edip kimi zaman Osmanlı’ya kimi zamanda Rusya ve İran’a yakınlaşarak bir denge politikası uygulamışlardır. Bu makalede, İmereti Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğunun ilişkilerinin yanı sıra ele aldığımız dönemde iki devletin içinde bulundukları durumlar da değerlendirilmiştir. Ayrıca bölgede etkili olan ve iki devlet arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde rol oynayan İran ve Rusya ile olan ilişkiler de kısaca ele alınmıştır.
Although the exact date of the relations between the Kingdom of Imereti and the Ottoman Empire is not clear, we can say that it was established in the early 16th century. The name that caused the beginning of these relations is Sultan Selim I. The Georgian expedition that Selim embarked on when he was the sancakbey in Trabzon formed the basis of the relations. After this period, relations between the two states continued for more than three hundred years. These relations, which became more active in the 17th century, increased immensely, especially in the second half of the century. The reason for this is the struggles in the Kingdom of Imereti and the Ottoman Empire's frequent involvement in these struggles. These struggles in Kingdom of Imereti in the second half of the 17th century continued in the first half of the 18th century and shaped the relations between the two countries. In this period that we are discussing, Ottoman Empire continued its dominance over Imereti by resorting to military and political interventions from time to time. The kings and nobles of Imereti (noblemen, feudals) also acted according to their interests in order to protect their positions and implemented a balance policy by sometimes getting closer to the Ottoman Empire and sometimes to Russia and Iran. In this article, the relations between Kingdom of Imereti and Ottoman Empire, as well as the situations of the two states in the period were evaluated. In addition, the relations with Iran and Russia, which were influential in the region and played a role in shaping the relations between the two states, have been also briefly discussed.