Bu makale, Türkistan'dan Anadolu'ya taşınan geleneksel Türk dininin unsurlarını içeren dini kült ve ritüelleri ele almaktadır. Büyük çoğunluğu Müslüman olan Alevi ve Sünni Türkler ve Türkmenler, İslamiyet öncesi eski inançlarının önemli bir bölümünü İslam kisvesi altında sürdürmüşlerdir. Bu inançların en bilinenleri atalar kültü, toprak-su kültü ve kurban kültüdür. Bu çalışmada Anadolu Aleviliğinin en önemli dini ritüellerinden biri olan Cem ritüeli, geleneksel Türk dini perspektifinden incelenmiştir. Cem törenine özgü dini rükünler ve fenomenler dikkatle incelendiğinde bunlar ile İslam öncesi bazı inançlar arasında önemli benzerlikler görülmüştür. Örneğin, Cem törenini yöneten bir manevi Dede’nin varlığı, Dede’ye yüksek bir statü atfedilmesi, bir ibadet dilinin varlığı, kadınların ibadete katılmaları, bağlamaya atfedilen dini işlev ve ibadet esnasında bir ozanın hazır bulunması ve Semah gösterisi bu benzerliklerden bazılarıdır. Bu gibi benzerlikler değerlendirilirken öncelikle Türklerin İslam öncesi inançlarında var olan prototipik inanışlara değinilmiş, ardından bunların Cem ritüeline yansımaları veya izleri açıklanmıştır.
This article deals with the religious cults and rituals that contain the elements of traditional Turkic religion which was carried from Turkistan to Anatolia. Alevi and Sunni Turks and Turkmens, the majority of whom are Muslims, have maintained a significant part of their old pre-Islamic beliefs under the guise of Islam. The most well-known of these beliefs are the cult of ancestors, the cult of soil-water and the cult of sacrifice. In this study, the Jam ritual, which is one of the most important religious rituals of Anatolian Alevism, was examined from the perspective of traditional Turkic religion. When the basic elements and phenomena peculiar to the Jam were considered carefully, significant similarities between them and the pre-Islamic beliefs were observed. For example, the presence of a spiritual Grandfather leading the Jam ceremony, the attribution of a high spiritual status to Dede, the existence of a language of worship, the participation of women in worship, the religious function attributed to the baglama (a famous musical instrument), the presence of a bard during the ceremony, and the Samah performance (whirling) are some of these similarities. While evaluating such similarities, firstly the prototypical beliefs existed in the pre-Islamic beliefs of the Turks were mentioned, and then their reflections or traces on the Jam ritual were explained.