Edebiyatın zirve olduğu bir dönemde nazil olan Kur’an, özellikle dil ve belâgat yönü başta olmak üzere benzerinin getirilemeyeceği konusuna dikkat çekmiştir. Kur’an’ın bu özelliği İslam tarihinin ilk döneminden itibaren araştırmalara konu edilmiş, bu minval üzere belâgat ilminin kuralları tespit edilerek müstakil çalışmalar ortaya konulmuştur. Daha sonra başta tefsirler olmak üzere muhtelif eserlerde belâgat üsluplarının Kur’an’da nasıl uygulandığı ve bunların manaya etkisi ile Kur’an’ın mucizevi yönlerine geniş yer verilmiştir.
Tunuslu ve çok yönlü âlim olan İbn ‘Âşûr, çağımızda da devam eden bu gayretlerin son halkalarından biridir. O, Kur’an’ın dil ve belâgat yönünden mucize oluşuna yönelik tahlillerde bulunmuş, Kur’an’da yer alan bazı üslupların cahiliyye dönemine nispetle benzersiz olduğuna ve Kur’an’ın bu yönünün tefsirlerde gereği kadar yer almadığına dikkat çekmiştir. Bu çalışmada ilk defa İbn ‘Âşûr’un tefsirinde dile getirerek kavramlaştırmaya çalıştığı Kur’an’ın belâgat açısından özgünlüğü araştırılacak ve bu konu îcâz örneği özelinde tahlil edilecektir.
The Qur’an, which was revealed at a time when literature was at its peak, challenged its interlocutors that it could not be similar in terms of language and rhetoric. This challenge of the Qur’an has been the subject of research since the first period of Islamic history, and in this way, the rules of rhetoric have been determined and independent studies have been put forward. Then, there are extensive interpretations on how the arts of rhetoric are applied in the Qur'an and their effect on the meaning and the miraculous aspects of the Qur’an.
Ibn ‘Aşûr, a Tunisian and versatile scholar, who is one of the last links of these efforts that continue in our age, has analyzed the Qur’an’s being a miracle in terms of language and rhetoric. He pointed out that some styles in the Qur'an were unique compared to the period of ignorance and that this aspect of the Qur'an was not included as a term in the tafsir tradition. In this study, the originality of the Qur'an, which Ibn 'Âşûr tried to conceptualize by expressing it in his tafsir for the first time, will be investigated in terms of rhetoric and this subject will be analyzed in terms of the example laconic art.