Bilgi ve iletişim çağını yaşayan modern dünyamızda, internete erişimin alabildiğine yaygınlaşmasıyla, insan hakları listesine giren veya girmesi beklenen haklardan olan unutulma hakkı ve anonimlik hakkı, bireylerin değişik gerekçelerle dijital ortamdan silinmek veya görünmemek yönündeki taleplerinin sonucu olarak hukukun gündemine girmiştir. Bireylerin, internet denilen bu sanal dünyada silinmek veya görünmemek istemeleri, özel hayata saygı hakkının spesifik bir türevi olarak, özünde bir hak niteliği taşımakla birlikte, bilgi ve fikirlere erişim hakkı özelinde de ifade özgürlüğüyle çatışma potansiyeline sahip bulunmaktadır. Bu eksende dijital görünmezlik hakları olarak nitelendirebileceğimiz unutulma ve anonimlik haklarının, ifade özgürlüğüyle dengelenmek suretiyle, uluslararası ve iç hukuklar planında bir düzenleme rejimine tabi tutulmasında yarar vardır. Dijital görünmezlik haklarının, bu normatif düzenlenme sürecinde ise, onur ve itibarın korunması ve özel hayata saygı hakları kapsamında, öncelikle yargısal içtihatlarla hukuki bir çerçeveye kavuşması beklenmektedir. Demokratik toplum ihtiyaçlarının zorlamasıyla da, bu hakların, uluslararası ve iç hukukun düzenleme konusu haline gelmesi ihtimali söz konusu olacaktır.
In our modern world living in the age of information and communication, with the widespread use of the Internet, the right to be forgotten and the right to anonymity, which are among the rights that expected to be included in the list of human rights, have entered the agenda of the law as a result of the demands of individuals to be deleted from the digital environment or not to be seen for various reasons. The fact that individuals want to be deleted or not to be seen in this virtual world called the Internet, as a specific derivative of the right to respect for private life, is a right in essence, and has the potential to conflict with freedom of expression, in particular the right to access information and ideas. In this context, it would be beneficial to balance the rights to be forgotten and anonymity, which we can describe as digital invisibility rights, with freedom of expression, and subject them to a regulatory regime in the international and domestic laws plan. In this normative regulation process, digital invisibility rights are expected to have a legal framework, primarily through judicial precedents, within the scope of the protection of honor and reputation and the rights to respect private life. Forced by the needs of a democratic society, there will be a possibility that these rights will become the subject of regulation in international and domestic law.