Aşı tereddütü veya aşı karşıtlığı, Covid 19’a karşı üretilen aşıların uygulanması zorunluluğuyla gündeme gelirken, dünyanın farklı ülkelerinde insanlar Covid aşılarına karşı bir duruş sergilemektedir. Aşı karşıtlığının birey ve toplum sağlığı üzerinde yıkıcı etkiler oluşturduğu bilinmekte, bu yönüyle küresel sağlığı ilgilendiren uluslararası bir problem haline geldiği ifade edilmektedir. Pandemi gibi küresel bir konuda sağlıklı bilgiye erişmek, içinde bulunduğumuz bilgi çağında büyük önem taşımaktadır. Özellikle internet aracılığıyla yayılan yanlış ve eksik enformasyon, salgın ile mücadele sürecine en çok zarar veren konular arasında yer almaktadır. Böylesi bir ortamda güvenilir bilgilere ulaşmak büyük önem taşımaktadır. Covid-19 salgınında da medyada farklı yönlendirmeler karşımıza çıkmakta, yanlış bilgi ve komplo teorileri kitleler üzerinde etkili olmaktadır. Medya, aşı konusunda belirleyici bir rol oynamakta, çok sayıda enformasyon; alınan tedbirlere karşı uyumu ve aşı uygulamalarını doğrudan etkilemektedir. Sağlığa ilişkin riskler hakkında toplumsal bilincin oluşturularak farkındalık yaratılması amacıyla iletişim strateji ve uygulamalarından yararlanılarak yürütülecek sağlık iletişimi çalışmaları, hedeflenen kitlelere ulaşabilmek noktasında kritik rol oynamaktadır. Covıd-19 pandemisiyle mücadelede toplumsal bağışıklığın sağlanması noktasında gerçekleştirilecek sağlık iletişimi çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Çalışmada aşı tereddütü/karşıtlığı ve nedenleri üzerinde durularak, bu konuda yapılan araştırma sonuçlarına yer verilmiştir. Sağlık iletişimi uygulamalarının kuramsal olarak ele alındığı çalışmada aşı karşıtlığına yönelik uygulanacak stratejiler ve alınabilecek önlemler üzerinde durulmuştur.
While vaccine hesitancy or opposition to the vaccine comes to the fore with the necessity of applying the vaccines produced against Covid 19, people in different countries of the world take a stance against Covid vaccines. It is known that anti-vaccination has devastating effects on individual and public health, and it is stated that it has become an international problem concerning global health. Accessing healthy information on a global issue such as the pandemic is of great importance in the information age we live in. Inaccurate and incomplete information, especially spread through the internet, is among the most damaging issues to the fight against the epidemic. In such an environment, it is of great importance to access reliable information. In the Covid-19 epidemic, different directions appear in the media, false information and conspiracy theories are effective on the masses. The media plays a decisive role in vaccination, a lot of information; It directly affects compliance with the measures taken and vaccination applications. Health communication studies, which will be carried out by using communication strategies and practices in order to raise awareness about health risks by creating social awareness, play a critical role in reaching the targeted audiences. Health communication studies to be carried out at the point of ensuring social immunity in the fight against the Covid-19 pandemic are of great importance. In the study, the results of the research on this subject are given by emphasizing the vaccine hesitancy/opposition and its causes. In the study, in which health communication practices are discussed theoretically, the strategies to be applied and the measures that can be taken for anti-vaccination are emphasized.