Bilgi toplumu veya aynı anlama gelmek üzere post endüstriyel toplumda kalite, bilgi ve eğitim vazgeçilmez unsurlar haline gelmiştir. Sanayi toplumunda geçerli olan mekanik teknolojiler, bilgi toplumunda bilgisayar kaynaklı üretime evrilmiştir. Bunun sonucunda çalışma ilişkilerinde ve istihdamda hızlı değişimler gerçekleşmiştir. Atipik çalışma ilişkileri ve esnek çalışma modelleri söz konusu değişimlerin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim 1970’li yılların başına kadar gidebileceğimiz geçmişe sahip “uzaktan (tele) çalışma”, Covid-19 salgını ile birlikte daha fazla başvurulan bir istihdam biçimi haline gelmiştir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) uzaktan çalışmayı, işveren mekânının dışında yapılan işlerde tabletler, dizüstü bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gibi bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BIT) kullanımı şeklinde tanımlamaktadır. Uzaktan çalışmanın tanımı incelendiğinde “mekân”, “teknoloji” ve “organizasyon” olmak üzere üç temel unsur karşımıza çıkmaktadır. Uzaktan çalışmaya yönelik hukuki düzenlemelerin özünde, bu atipik istihdam şeklinin uygulama alanını daha sağlıklı temeller üzerine oturtma çabası yatmaktadır. Dolayısıyla uzaktan çalışmanın bireysel ya da kolektif şekilde organize edilebilmesi iş hukuku yönünden incelenmesini zorunlu kılmaktadır. Özellikle çalışma süresinin tespiti, denetimi ve sınırlandırılması noktasında bireysel iş hukuku; sendikal faaliyet, toplu iş sözleşmesinden yararlanma ve iş mücadeleleri yönünden de toplu iş hukuku açısından ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, iş sağlığı ve güvenliği yönünden sorumluluk paylaşımının ne şekilde olacağı da ayrıca ele alınmalıdır. Bu çalışmada, uzaktan çalışmanın hukuki ve ekonomik boyutları ayrıntılı bir şekilde analiz edilirken çalışanlar, işverenler ve kamu açısından yararları ve sakıncaları tartışılmaktadır
Quality, knowledge and education have become indispensable elements in the information society and post-industrial society. Mechanical technologies, which are valid in the industrial society, have evolved into computer-based production in the information society. As a result, rapid changes took place in labor relations and employment. As a result of these changes, atypical working relationships and flexible working models have emerged. As a matter of fact, "remote working" or “teleworking”, which has a history that can go back to the early 1970s, has become a more applied form of employment with the Covid-19 epidemic. The International Labor Organization (ILO) defines remote working as the use of information and communication technologies (BIT) such as tablets, laptops, desktop computers and smartphones in work done outside the employer's premises. When the definition of remote work is examined, three basic elements emerge as "space", "technology" and "organization". The basis of the legal regulations for remote working is based on the effort to establish the application area of this atypical employment form on appropriate foundations. Therefore, being able to organize remote work individually or collectively makes it necessary to examine it in terms of labor law. On the other hand, the form of responsibility sharing in terms of occupational health and safety should also be addressed. In this study, while the legal and economic dimensions of remote working are analyzed in detail, the benefits and drawbacks for employees, employers and the public are discussed