COVID-19 virüs salgını halk sağlığı üzerinde tehdit olmasının yanı sıra ekonomik sistemin dinamiklerini de etkilemekte ve dönüştürmektedir. Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 gibi çağımızı şekillendiren teknolojik güçlerin etkileri bir süredir farklı alanlarda hissedilmektedir. Dünyayı şekillendiren bu güçlerin yaratmış olduğu değişim süreci her yerde aynı hız ve şiddete gerçekleşmemektedir. COVID-19 yaratmış olduğu tehditle dijitalleşme ve teknolojik uyum sürecini hızlandırmıştır. Bu açıdan salgınla mücadele ve salgın sonrası yeni normal içinde bu güçler belirleyici rol üstlenerek çalışma ilişkilerini farklılaştırmakta ve dönüştürmektedir.
Bu dönüşüm içerisinde insan kaynakları yönetimi yaşanan kriz koşullarında varoluşsal bir mücadele içerisinde konumlanmıştır. Örgütlerin kaçınılmaz bir şekilde dijitalleşme gereksinimleriyle karşı karşıya kalması insan kaynakları birimleri için örgütsel değişimi yönetmek ve çalışanlar açısından teknolojik uyumun sağlanması gibi paralel süreçlerin yönetilmesini ifade etmektedir. Kuşkusuz örgütlerin değişimi ve gelişimi faaliyetlerini gerçekleştirecek yetkin çalışanları bünyelerinde buldurmalarıyla mümkün olmaktadır. Bu bakış açısıyla, insan kaynakları yönetimi kendi geleceğini inşa ederken atması gereken adımlara ilişkin değerlendirmeler sunulması bu çalışmada amaçlanmaktadır.
The COVID-19 outbreak is not only a threat to public health, but also affects and transforms the dynamics of the economic system. The effects of technological forces that shape our time, such as digitalization and Industry 4.0, have been felt in different areas for a while. The process of change created by these forces that shape the world does not occur with the same speed and violence everywhere. With the threat it has created, COVID-19 has accelerated the digitalization and technological adaptation process. From this point, these forces play a decisive role in the fight against the epidemic and the new normal after the epidemic, and they differentiate and transform working relations.
In this transformation, human resources management has been positioned in an existential struggle in crisis conditions. The inevitability of organizations to face digitalization needs means the management of parallel processes such as managing organizational change for human resources units and ensuring technological adaptation for employees. Undoubtedly, the change and development of organizations is possible if they find competent employees who will carry out their activities. From this point of view, it is aimed in this study to present evaluations about the steps that human resources management should take while building its own future.