Günümüz postmodernitesinde tüketim olgusu sadece nesnelerin tüketilmesi olarak görülmemekte, aynı zamanda sahip olunan nesnelerin anlamları ve bireylerin yaşadıkları deneyimlerin de tüketim olgusuna gömülü olduğu ifade edilmektedir. Tüketimin sembolik yönü olarak literatürde bahsedilen bu durumu açıklamak için farklı disiplinlerce kavramlar, varsayımlar ve teoriler ortaya atılmıştır. Söz konusu kavram ve teorilerden olan genişletilmiş benlik teorisi ve Diderot etkisi bu çalışmanın temel teorik ve kavramsal çerçevesini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, çalışmanın temel amacı bu teorik alt yapının entegrasyonudur. Bu nedenle, çalışmanın ilk bölümünde Diderot etkisi ve bağlantılı kavramlar ele alınmış sonrasında ise kısaca genişletilmiş benlik teorisine değinilmiştir. Diderot etkisinin nesne yönelimli yapısını deneyimsel bir yapıya geliştirmek için genişletilmiş benlik teorisinin sembolik tüketim ve benlik ilişkisi, ortaya koymuş olduğumuz yeni bir kavram üzerinden bütünleştirilmeye çalışılmıştır. Eşik deneyim olarak ifade ettiğimiz bu kavramı açıklamak için benlik, sembolik tüketim, Diderot bütünlüğü ve liminal geçiş kavramları üzerinde tartışılmıştır. Bu amaçla, alan yazın incelenerek ortaya atılmış fikir ve düşüncelerin bir brikolajı yapılarak, teoriler arası ilişkiyi bütünleştireceği düşünülen “eşik deneyim” kavramı öne sürülmüştür. Sonuç olarak tüketicilerin yaşadıkları eşik deneyimler, Diderot bütünlüklerini bozan birer sembolik ve deneyimsel Diderot birimi işlevi gördüğü anlaşılmaktadır. Diğer bir değişle, yaşanılan eşik deneyimlerin, Diderot etkisine yol açtığı böylece tüketicilerin yeni bütünlükler için yeni tüketim kalıpları ortaya koydukları, söz konusu bu süreçte de benliklerini genişlettikleri görülmüştür.
In today's postmodernity, the phenomenon of consumption is not only seen as the consumption of objects, but it is also stated that the meanings of the objects owned and the experiences of individuals are embedded in the phenomenon of consumption. Concepts, assumptions and theories have been put forward by different disciplines to explain this situation mentioned in the literature as the symbolic aspect of consumption. Among these concepts and theories, the Extended Self Theory and the Diderot Effect constitute the basic theoretical and conceptual framework of this study. In this context, the main purpose of the study is to integrate this theoretical infrastructure. Therefore, in the first part of the study, the Diderot effect and related concepts are discussed and then the extended self theory is briefly mentioned. In order to develop the object-oriented structure of the Diderot effect into an experiential structure, the relationship between symbolic consumption and the self of the extended self theory was tried to be integrated through a new concept we have introduced. In order to explain this concept, which we refer to as liminal experience, the concepts of self, symbolic consumption, Diderot integrity and liminal transition were discussed. For this purpose, the concept of liminal experience, which is thought to integrate the relationship between theories, was put forward by analyzing the ideas and thoughts put forward by examining the literature. As a result, it is understood that the liminal experiences of consumers function as symbolic and experiential Diderot units that disrupt their Diderot integrity. In other words, it has been observed that liminal experiences lead to the Diderot effect, so that consumers reveal new consumption patterns for new wholes, and in this process, they expand their selves.