İlk hayat belirtisi olan ses; insanoğlunun var olduğu ilk günden bu yana kendisini ifade etmesi adına kullandığı en önemli özelliğidir. İlkel toplumdan medeni toplumlara ulaşana dek insanlar en önemli iletişim aracı olarak kendi seslerini kullanmış ve bu sayede bireysel anlamda kendi kimliklerini, kolektif anlamda da geleneklerini ve diğer topluluklardan farklılıklarını oluşturmuşlardır. İnsanlar çoğu zaman bu farklılıklarını sözlerini döşedikleri ve sonrasında ezgilendirdikleri türküler aracılığı ile gelecek nesillere aktarmışlardır. Önemli sözlü kültür ürünlerimizden olan türküler, bir milletin kültürel mirası içinde yer alan, sözleri ve müzikleriyle geçmişten günümüze yaşanmışlıkları, duyguları, düşünceleri ve inançları yansıtmaktadırlar. Bu nedenle çalışmanın amacı; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu repertuvarında yer alan kırık hava formundaki Eskişehir türkülerinin incelenerek, müzikal ve edebi yapısının ortaya konması olarak belirlenmiştir. TRT repertuvarında yer alan türkülerin edebi ve müzik unsurları bakımından incelenmesi, bir yörenin kültürel özelliklerinin ve müzikal yapısının anlaşılması açısından önemlidir. Bu tür çalışmalar, yöre halkının yaşam tarzını, inançlarını, değerlerini ve müzikal zevklerini ortaya koymaktadır. Eskişehir türkülerinin çoğunlukla kırık hava formunda, Hüseyni makamında, 2 ve 4 zamanlı usuller yanında, 9/8'lik usuller de tespit edilmiştir. Konu içerikleri ise aşk, sevda, gurbet, ayrılık gibi evrensel temaların yanı sıra yöreye özgü unsurları da barındırmaktadır. Bu çalışma, Eskişehir türkülerinin daha kapsamlı olarak incelenmesi ve gelecek nesillere aktarılması için bir başlangıç noktası oluşturması noktasında önem taşımaktadır.
The first sign of life, the voice; is the most important feature that human beings have used to express themselves since the first day of their existence. From primitive societies to civilized societies, people have used their own voices as the most important means of communication and thus have created their own identities individually, traditions collectively and differences from other communities. People have often paved the way for these differences and then passed them on to future generations through the folk songs they have melodized. Folk songs, which are important oral culture products, reflect the historical decay experiences, understandings, parts and beliefs of a nation with their words and music, which are included in their cultural formations. The aim of doing this was determined as examining the Eskişehir folk songs in the broken weather conditions in the repertoire of the Turkish Radio and Television Corporation and revealing the musical and literary structure. Examining the folk songs in the TRT repertoire in terms of literary and musical elements is important in terms of the cultural diversity and richness of a region's musical structure. Such studies reveal the regional fragmentary lifestyle, beliefs, values and musical tastes. Most of the Eskişehir folk songs have been identified in broken weather conditions, in the Hüseyni mode, in 2 and 4-time rhythms, as well as in 9/8 rhythms. The subject content includes universal themes such as love, passion, exile, and sequence changes, as well as regional elements. This study was concerned with establishing a starting point for a more comprehensive examination of Eskişehir folk songs and their transfer to future generations.