Eşitlik, adalet ve hak gibi kavramlar üzerine pek çok tartışma yapılmıştır. Bu tartışmaların temelinde, insanların doğuştan bazı temel haklara sahip olduğu düşüncesi bulunmaktadır. Bu haklar, bireylerin huzur, mutluluk ve refah içinde yaşamalarını sağlamaya yönelik evrensel haklar olarak kabul edilmektedir. Ancak toplumsal yaşamda var olan ekonomik, kültürel ve coğrafi farklılıklar, bu haklardan eşit bir şekilde yararlanmayı çoğu zaman engellemektedir. Bu bağlamda, fırsat eşitliği kavramıyla, eğitim özelinde bireylerin sahip oldukları farklılıklara rağmen eşit imkanlara erişebilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Eğitimde fırsat eşitliği, bireylerin ilgi, yetenek ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitim olanaklarından adil bir şekilde yararlanabilmelerini ifade eder. Ancak bu düşünce, her zaman gerçek hayatta karşılık bulamamaktadır. Örneğin uzaktan eğitim uygulamaları, teknolojik altyapıya sahip olmayan ya da sınırlı erişimi bulunan öğrenciler için yeni eşitsizliklerin doğmasına neden olmuştur. Teknolojik gelişmeler her ne kadar eğitimin kalitesini artırma potansiyeli taşısa da bu olanaklara erişimin her birey için eşit düzeyde gerçekleşmediği de bilinmektedir. Bu perspektiften kaliteli eğitime erişim de eğitimde fırsat eşitliği bağlamında değerlendirilmelidir. Bu nedenlerle, fırsat eşitliğini sağlanmak üzere gerçekleştirilen her adımın olası eşitsizlikleri yeniden üretip üretmediği dikkatle değerlendirilmelidir. Çalışma kapsamında eğitimde fırsat eşitliği kavramı, teknolojik değişim/gelişimler ve dijital yetersizlikler bağlamında ele alınmıştır. Ayrıca Sustainable Development Goal (Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri-SKH) bağlamında fırsat eşitliği konusu incelenmiştir. Fırsat eşitliğinin sağlandığı bir eğitim için tüm koşulların geniş bir perspektiften değerlendirilmesinin yararlı olabileceği söylenebilir. Devletler eğitimde fırsat eşitliğinin oluşturulabilmesi için gerekli önlemleri almalı ve bu doğrultuda politikalar ortaya koymalıdır. Gelecekteki araştırmalarda, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik politikaların etkililiği, farklı sosyoekonomik gruplar üzerindeki yansımaları ve eğitim olanaklarının adil dağılımının nasıl gerçekleştirilebileceği derinlemesine incelenmelidir.
Concepts such as equality, justice, and rights have long been the subject of scholarly debate. These discussions are often grounded in the notion that all individuals are inherently entitled to certain fundamental rights. Such rights are considered universal and are intended to ensure human well-being, dignity, and social inclusion. However, economic, cultural, and geographical disparities frequently hinder equal access to these rights in practice. In this regard, the concept of equal opportunity in education refers to the principle that all individuals, regardless of their background, should have access to comparable learning opportunities. It emphasizes the fair distribution of educational resources according to learners' needs, interests, and abilities. Yet, achieving this ideal remains a significant challenge. For example, remote learning practices have created new layers of inequality for students lacking adequate technological infrastructure or digital access. Although technological advancements hold the potential to enhance educational quality, equal access to these tools is not universally guaranteed. Therefore, access to quality education must be evaluated as part of the broader framework of educational equity. Every policy or initiative aimed at promoting equal opportunity must be critically assessed to avoid reinforcing existing inequalities. This study examines the notion of equal opportunity in education within the context of technological transformation and digital deprivation. Additionally, it explores the issue through the framework of the Sustainable Development Goals (SDGs), which emphasize inclusive and equitable quality education. Ensuring equal access to education requires a comprehensive and multidimensional approach. States bear the responsibility to implement policies and take measures that promote equity in education. Future research should focus on assessing the effectiveness of such policies, their impact on diverse socio-economic groups, and strategies for the equitable distribution of educational resources.