Sanat her ne kadar bireysel bir eylem olsa da kaynağını yaşanmışlıklardan ve insanlığın geçmişine uzanan kolektif bellekten alır. Bu doğrultuda toplumsal gelenek, inançlar ve kadim bilgiler, sanatın köklenmesine ve evrensel bir dil kurmasına olanak sağlar. Yıllar ve yüzyıllar boyunca yaşanan olaylar ile toplumların geride bıraktığı kalıcı izler, ulusal kimliğin bileşenlerine dönüşür. Sanatın evrensel dilini kuran semboller, beslendikleri kültürel özden hareketle biçime dönüşür; evrensel imgeler aracılığıyla ifadenin taşıyıcısı olur ve kültürel hafızanın bir parçası haline gelir. Çağdaş Türk resminin öncü isimlerinden Erol Akyavaş, Doğu düşüncesinden beslenerek üretimini Batı modernizmiyle buluşturan usta bir sanatçıdır. Batı resim anlayışı ile çalışmış olsa da köklerini Anadolu coğrafyasından almaktadır. Resimlerinde anlam katmanlarını oluşturan imgeleri, sembolleri, biçimleri kimi zaman hat, kimi zaman minyatür esintileriyle görmek mümkündür. Bu araştırma, dünya sanatında yer edinmiş, iz bırakmış çağdaş bir Türk sanatçının, Doğu geleneği ve inançlarına ait semboller yoluyla nasıl Batılı bir estetik kurduğunu sorgular. Nitel araştırma deseninin benimsendiği bu araştırmada, veri toplamada literatür taraması ve eser çözümlemesi kullanılmıştır. Çalışma, sanatçının “Fermanlar” serisinden altı eser ile sınırlandırılmıştır. Akyavaş’ın uzun sanat serüvenine eşlik eden yapıtları ve kullandığı semboller incelenmiş; sanatına kaynaklık eden düşünsel arka planın etkisi değerlendirilmiş ve elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Böylece, Doğu coğrafyasına ait sembollerin anlatım gücünün Akyavaş’ın resimlerinde nasıl hayat bulduğu ortaya konmuştur.
Although art is essentially an individual act, it draws its source from lived experiences and the collective memory that extends into the depths of humanity’s past. In this context, social traditions, beliefs, and ancient knowledge enable art to take root and establish a universal language. The enduring traces left by events and societies throughout years and centuries transform into the components of national identity. The symbols that form the universal language of art emerge from the cultural essence that nourishes them; they take shape through universal imagery, become carriers of expression, and ultimately integrate into cultural memory. Erol Akyavaş, one of the pioneering figures of contemporary Turkish painting, is a master artist who united Eastern thought with Western modernism in his works. Although his painting approach was shaped by Western art, his roots lie in the Anatolian geography. The images, symbols, and forms that constitute the layers of meaning in his paintings often reveal influences of calligraphy and miniature art. This study explores how a contemporary Turkish artist—who has secured a place in world art—constructed a Western aesthetic through symbols belonging to Eastern traditions and beliefs. Adopting a qualitative research design, the study employs literature review and artwork analysis as data collection methods. The research is limited to six paintings from Akyavaş’s Fermanlar (Decrees) series. The artworks and symbols that accompanied Akyavaş throughout his long artistic journey are examined; the influence of the intellectual background that inspired his art is evaluated, and the findings are interpreted. Consequently, the study reveals how the expressive power of symbols originating from the Eastern world finds new life in Akyavaş’s paintings.